Duke’un sınıf katılımı için 5 teknoloji sırrı

Chris Lorch Hakkında

Chris Lorch, Duke Üniversitesi'nde Öğrenme Teknolojileri Pilotları ve Entegrasyonları Lideri olarak, eğitimde yeni teknolojilerin entegrasyonunu, öğrenme çıktılarının geliştirilmesindeki zorlukları, stratejileri ve başarıları anlatıyor. Duke akademisyenlerinin en çok tercih ettiği Wooclap kullanım örneklerini ve çok daha fazlasını paylaşıyor. Haydi başlayalım.

Duke Üniversitesi'ndeki göreviniz nedir?

Chris Lorch: Ben, Duke bünyesinde yer alan Learning Innovation and Lifetime Education grubunda, Öğrenme Teknolojileri Pilotları ve Entegrasyonları Lideri olarak görev yapıyorum. Duke'ta çeşitli teknolojileri değerlendirmek ve uygulamak üzerine çalışıyoruz. Yükselen teknolojilerden faydalanarak eğitimi güçlendirmeye ve Duke’ta öğrenme uygulamaları ile öğretimi geliştirmeye odaklanıyoruz.

Son dönemde hangi teknoloji ve araçları keşfettiniz ve uygulamaya aldınız?

Chris: Duke’ta yeni bir öğrenme yönetim sistemimiz var: Canvas LMS. Ayrıca bu yıl, Wooclap gibi araçların pilot uygulamalarını yapıyoruz. Wooclap’in Canvas entegrasyonu sayesinde bu ikisi gerçekten sorunsuz bir şekilde birlikte çalışıyor.

Bu teknolojileri entegre ederken akademik kadro ile nasıl iş birliği yapıyorsunuz?

Chris: Akademisyenlerden gelen talepler üzerinde çalışıyoruz. Akademisyenler bize ulaştıklarında, teknolojiye olan ihtiyaçlarını ve kullanım senaryolarını konuşuyoruz. Bazen birebir danışmanlık, bazen de gruplar halinde çalışıyoruz. Ayrıca eğitimler ve atölye çalışmaları düzenliyoruz. Wooclap aslında bir öğrenci katılımı projesi olarak başladı ve zamanla farklı kullanım senaryolarına odaklandı.

Eğitmenlerden sıkça gelen sorular veya ihtiyaçlar var mı?

Chris: Genel olarak, akademisyenler derslerini daha ilgi çekici kılmanın yollarını arıyor, fakat bunun nasıl yapılacağı her zaman net olmayabiliyor. Yine de, sınıfta aktif öğrenciler gördüklerinde bunu başarılı olarak tanımlıyorlar. Duke’a gelen öğrenciler de ilgi çekici öğrenme deneyimleri bekliyor ve teknoloji de yeni ve etkili etkileşim yolları sunarak bunu mümkün kılıyor.

Teknolojileri değerlendirirken özellikle nelere dikkat ediyorsunuz?

Chris: Kullanımı kolay olan ve eğitmenlerin kullanım senaryolarını karmaşık ya da aşırı uzmanlaşmadan karşılayan teknolojilere bakıyoruz. Amaç, eğitmenlerin kurulumda minimum zaman harcayıp maksimum fayda sağlaması.

Neden Wooclap'i seçtiniz?

Chris: Duke’a katıldığımdan beri, yüz yüze, hibrit veya tamamen çevrimiçi tüm derslerde öğrenci katılımını artıracak araçlara ihtiyaç olduğunu gördüm. Wooclap, eğitmenlerin mevcut sunum biçimleriyle ve aktif öğrenme teknikleriyle entegre olmalarını sağlıyor; böylece tüm ders yaklaşımını değiştirmeye gerek olmadan kolayca kullanılabiliyor. 

Wooclap basit bir öğrenci yanıt sistemi olmanın ötesinde. Daha sohbet odaklı ve iş birliğine dayalı bir sınıf ortamı kurmaya yardımcı oluyor. Üstelik ister 20, ister 100 öğrenciniz olsun, yönetimi oldukça kolay.

Wooclap ve benzeri platformlar öğrenme çıktıları üzerinde nasıl etkiler yaratıyor?

Chris: Wooclap, aktif katılımı ve derin düşünmeyi teşvik ederek öğrenme çıktılarını gözle görülür biçimde artırıyor. Örneğin, açık uçlu sorular öğrencileri, öğrendiklerini anlamlı şekilde düşünmeye teşvik ediyor. Anında geri bildirim ise eğitmenlerin anında öğrencilerin kavrayışını ölçmesini ve ders akışını buna göre ayarlamasını sağlıyor. Bu tür anlık, biçimlendirici değerlendirme etkin bir eğitim için çok önemli. Son olarak, Wooclap öğrencilere oldukça sezgisel geliyor, bu nedenle eğitmenlerin kullanımını açıklamak için çok zaman harcamasına gerek olmuyor.

Wooclap’in Duke’taki derslerdeki kullanımına bir örnek verebilir misiniz?

Chris: Güzel bir örnek, bir Sinirbilim eğitmeninin Wooclap'in “görsel etiketleme” özelliğini kullanarak öğrencileri beyinle ilgili tıbbi diyagramlarla etkileşime geçirmesi. Sadece çoktan seçmeli sorular sormak yerine, öğrenciler beynin bölümlerine tıklayarak fonksiyonları belirliyor. Bu, daha interaktif ve pratik bir öğrenme deneyimi sunuyor. Böyle bir katılım, ezbere dayalı öğrenmenin ötesine geçerek, öğrencilerin bilgilerini gerçek dünya bağlamında uygulamalarına yardımcı oluyor.

Akademisyenler Wooclap kullanmaya başlarken onlara hangi tavsiyelerde bulunuyorsunuz?

Chris: Akademisyenlere önce öğrenme hedeflerini ve ders planlarını gözden geçirmelerini öneriyoruz. Amaç, dersin sonunda öğrencilerin elde etmesini istediğiniz sonuçlardan geriye doğru düşünmek. Sadece içerik aktarmanın ötesine geçerek, katılımı ve derin öğrenmeyi nasıl teşvik edebileceğinizi anlamak önemli. Teknoloji bu noktadan sonra devreye giriyor.

Wooclap’in Canvas entegrasyonu şimdiye kadar nasıl fayda sağladı?

Chris: Wooclap’in sunduğu Canvas entegrasyonu bizim için çok önemli oldu. LMS’in sunduğu standart özelliklerin ötesinde neler olduğunu eğitmenlere gösterebildik. Bu entegrasyon, ister çevrimiçi ister hibrit olsun, öğrenci deneyimini geliştirmek ve akıcı bir öğrenme ortamı yaratmak için tasarlandı. Teknolojinin entegre, uyumlu ve bütünsel hissettirmesi önemli, parçalı değil.

Sizin favori Wooclap özelliğiniz hangisi?

Chris: Mesaj Duvarı, etkileşimi artırma açısından harika. Öğrenciler yorum paylaşıp, ders boyunca etkileşime geçebiliyor; bu, çevrimiçi derslerdeki sohbet işlevine çok benziyor. Hem yüz yüze hem hibrit ortamlarda gerçek zamanlı katılım sağlıyor ve dersi bölmeden çalışıyor. Eğitmenler, yorumlara uygun zamanda yanıt verebiliyor ve bu da öğrenme deneyiminin daha interaktif ve işbirliğine dayalı olmasını sağlıyor.

Son olarak, öğrenme ve öğretim inovasyonunun evrimini nasıl görüyorsunuz?

Chris: Daha geniş bir çerçevenin altını çizmek önemli. Duke’ta ve ötesinde, etkili öğrenmenin nasıl olması gerektiğini yeniden düşünme şansımız var. Lisans öğrencileri ya da eğitime geri dönen yaşam boyu öğrenenler için olsun, anlamlı ve katılımcı eğitim deneyimleri yaratmayı hedefliyoruz. Wooclap gibi araçlar, öğrenmede devrim yaratma yolculuğunun sadece bir parçası. Ayrıca farklı bölümler arası daha fazla disiplinlerarası kullanım örneğini ve iş birliğini heyecanla bekliyoruz.